Murat Çepni: “Son Dönemde Yaşanan Bazı Olaylardan Kaynaklı Hayvanlara Dönük Geliştirilen İşkenceci, Katliamcı Bir Politika Bu”
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Konya Büyükşehir Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde hayvana yönelik şiddet görüntülerini hatırlatarak, “Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı açıklama yaptı. Açıklamada bu duruma el koyulduğunu ve sorumlulara soruşturma başlatıldığını duyurdu. Şimdi bu açıklamaya bakarsanız sanki kendinden geçmiş bir psikopat bir hayvanı katlettiği gibi algılanıyor. Oysa görüntülere, bu tesise bakıldığında AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın öve öve bitiremediği bir tesis. Bu bir siyaset. Son periyotta yaşanan birtakım olaylardan kaynaklı hayvanlara dönük geliştirilen azapçı, katliamcı bir siyaset bu. Bunu protesto ediyoruz, kınıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşların 2023 yılı bütçeleri bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın katılımıyla görüşülüyor.
Görüşmelerde HDP Milletvekili Murat Çepni söz alarak değerlendirmelerde bulundu.
Çepni, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni, “Cumhurbaşkanlığı sistemi yani politik İslamcı, tek adam rejimine niçin muhtaçlık duyulduğuna verilen yanıt ‘işlerin hızla yürütülmesi ihtiyacı’ydı. Yani bu politik İslamcı rejim, tek adam rejimi bütün meseleleri tek parmaktan tek dokunuşla çözeceğini tez etmişti. Evet, bir manada hakikat zira süratli, manisiz bir biçimde bir cürüm nizamı kuruldu. Bu çürüme lakin bu türlü yönetilebilirdi yani hata sürece özgürlüğü, hesap vermeme özgürlüğü biçiminde tanım edebiliriz” sözleriyle eleştirdi.
“ŞU AN ÇORLU TREN FACİASI’NDA TUTUKU BİR TEK İNSAN, SORUMLU YOK”
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018 tarihinde yaşanan ve 25 yurttaşın hayatını yitirdiği “Çorlu Tren Faciası” davası sürecine ait Çepni, “Çorlu Tren Faciası’nın davasında bir karar verildi. Bütün bu süreç boyunca, Soma’dan bu davaya kadar, evet, çok hızlı kararlar veriliyor, saray istiyor ve mahkemeler bunu emirtelakki ediyorlar. 25 insan hayatını kaybetti ve beş yıldır adalet arıyor insanlar ve bugün tutuklu tek sanık da tahliye edildi yani şu anda Çorlu Tren Faciası’ndan tutuklu tek bir insan, tek bir sorumlu yok. İşte, sarayın başarısının en tipik örneklerinden bir tanesi” dedi.
“MİT BU YÖNTEMLERİ HANGİ YASAYA DAYANARAK KULLANIYOR?”
Çepni, “8 Mart 2018’de Lübnan’da kaçırıldı, 18 Mart’ta MİT’e teslim edildi, altı ay sonra Ankara’da ortaya çıktı. Ankara’da devlet kontrolünde bir yerde altı ay sistematik azaba maruz kaldı. Bedeninde 898 tane tespit edilmiş azap izi vardı. Bu insan Ayten Öztürk. Altı ay azaptan sonra üç buçuk yıl cezaevinde tutuklu, bir itirafçı sözü sonucunda iki ağırlaştırılmış müebbet verildi. Şu anda kendisi konut mahpusunda ve 520 gündür mesken mahpusunda duruyor Ayten Öztür. Soruyoruz, MİT bu yolları kullanıyor, hangi yasaya dayanarak bunu kullanıyor? Ayten Öztürk, altı ay boyunca nerede azapla tutuldu? Hangi yetkiyle bunu yaptı?” diyerek bütçede bulunan yetkililere sordu.
“HAYVANLARA DÖNÜK GELİŞTİRİLEN AZAPÇI, KATLİAMCI BİR POLİTİKA”
Konya Büyükşehir Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde hayvana yönelik şiddet görüntülerine ilişkin ise Çepni, şunları söyledi:
“Konya Belediyesi’nin hayvan barınağında yaşanan işkenceli cinayet… Oradaki resmi yetkililer küreklerle hayvanları katlediyorlar. Bu görüntüler sosyal medyaya yansıdı. İnsanın izlemeye bile dayanamadığı görüntüler bunlar. Aynı şey Ankara Mamak’ta da yaşanıyor. Mamak’ta küpeli hayvanlar zorla kaçırılmaya çalışılıyor. Orada bir avukat darp edildi. Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı açıklama yaptı. Açıklamada bu duruma el koyulduğunu ve sorumlulara soruşturma başlatıldığını duyurdu. Şimdi bu açıklamaya bakarsanız sanki kendinden geçmiş bir psikopat bir hayvanı katlettiği gibi algılanıyor. Oysa görüntülere, bu tesise bakıldığında AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın öve öve bitiremediği bir tesis. Bu bir siyaset. Son periyotta yaşanan kimi olaylardan kaynaklı hayvanlara dönük geliştirilen azapçı, katliamcı bir siyaset. Bunu protesto ediyoruz, kınıyoruz. Buna ‘dur’ demeliyiz. Bu katliam süratle engellenmelidir.”
